Archive for the 'Mekan' Category

Hemşin

Mayıs 8, 2007
………………………………………………………….…………………………………………………………………
Gökyüzüne bir adım uzaklıktaki yaylalar
Hemşin yaylaları; buzul gölleri, taş köprüleri, tarihi kaleleriyle yıllardır hem Karadenizlilerin hem de alternatif tatil yapmak isteyenlerin vazgeçemedikleri bir doğa harikası.
(19/09/2006)
………………………………………………………….…………………………………………………………………

Gökyüzüne bir adım uzaklıktaki yaylalar

Yüzyıllardır süren yayla geleneği, inek ve öküzlere geniş otlaklar bulmak için başladı. Kış için toplanacak kuru otlar da karın geçit vermediği günlerde yaşam garantisi demekti. Bir geceyi yolda konaklayarak katırlar ve atlarla süren yolculuklar, yerini dizel motorlu araçlara bıraktı. Elektrik kimi yaylalara gelmiş olsa da dolunay zamanı yıldızlar, elle uzansanız tutulacak yüksekliktedir. Hemşin yaylaları; buzul gölleri, taş köprüleri, tarihi kaleleri, Osmanlı mezar taşları, muhlaması ve alabalıklarıyla sizleri bekliyor.

AL YANAKLI ÇOCUKLAR
Şimdi çantanıza akşamları sıcak tutacak eşyaları ve yağmurluğunuzu koyun. Palovit, Balovit (Bal), Hamlakit, Hapivanak, Elevit ve Televit yaylalarına yolculuğa çıkın. Hapivanak, Kaçkarların eteklerinde derelerin doğduğu pınarlara eşlik eden geniş otlaklara sahip bir Hemşin yaylası… Sütünden, kaymağından en çok da güneşinden kırmızı yanaklı yayla çocuklarının bulunduğu 2 bin 500 metrelik rakımdan aşağıya doğru uzanır. Kızaran yanaklar, açılan iştahın da işareti olarak kabul edilir. Aşağı doğru dereyle kıvrılıp indikçe Palovit Yaylası karşınıza çıkar. Otlaklar genişler, derelerin buluşmasıyla coşan dere, Hamlakit Yaylası’na doğru koşar. Yaz kış eksik olmayan duman (sis demek aklınıza gelmez buralarda) rüzgârı arkasına alır, aşağı yukarı gider gelir. Duman içinde yağmur çiselerini taşır. Kışın, yayla sevdalısı olanlar bile kardan evlerine giremez. Kar, yayla evlerinin boyunu çoktan aşmıştır. Doğa yürüyüşlerinin tapınağı dağlar, buzul gölleri, Ayder kaplıcaları, ormanları, Zil Kale, 400 yıllık taş köprüleriyle Hemşin, eşsiz güzelliklerini turistlere cömertçe sunuyor. 2 bin metreden yükseğe çıktıkça orman yerini yayla çiçeklerine, çiçeklerle beslenen arılara ve meşhur bal peteklerine bırakır. Eğer nefesiniz kuvvetliyse 2 bin 500 metre yükseklikte hodeçur çiçeklerine (Altın renkli çiçeğin pek çok solunum hastalığına iyi geldiği söylenir) buzul gölleri, yalçın kayalar, dağ keçileri ve atmacalar eşlik eder. Bulutlar ayaklarınızın altında pamuk tarlası gibi serilir. İşte ben buraları çok küçük yaşlarda ‘Babamın ve annemin yaylaları’ diye öğrendim. Rize’nin Pazar ilçesinden haftanın belli günlerinde, Hemşin yaylalarına minibüsler kalkar. Köylerden gelen yolcular, Pazar’dan satın aldıkları yiyecekleri minibüse taşır ve Çamlı Hemşin yolundan Polovit Yaylası’na beş saatlik yolculuk başlar. Fırtına Deresi yol boyunca size eşlik eder. Çat Köyü’nde mola verip çay içip alabalık almak âdet olmuştur. Balık tutmak için hazırlığınız yoksa güzel bir ziyafet çekebilirsiniz. Yol boyunca tarihi Zil Kale ve Şenyuva Köprüsü’nde yürümemek, uçurumların fotoğrafını çekmemek olanaksız. Elevit Yaylası’ndan sonra dağların zirvesine doğru yolculuk başlar. Eğer çevreyi duman kaplamamışsa, dağların zirvesinden manzara büyüleyicidir. Televit Yaylası’nı sağınıza alıp dereden geçince Televit Boğazı’na Kaçkar Dağları’nın karşısına tırmanış başlar. Boğazdan Palovit Yaylası’na duman içinde kıvrılarak inersiniz. Duman çözülünce, Palovit Yaylası evleri karşınıza çıkar. Vadiye inip yukarı giderseniz Hapivanak, aşağıya devam ederseniz Hamlakit Yaylası’na ulaşırsınız.

Timur SIRT

GÖKSEKİ

Mayıs 7, 2007

YİTİRİLEN DEĞERLER -1:

Kasabamızın dilinde çok güzel bir sözcük var. Gökseki. Güncel Türkçe sözlüğü inceledim. Verilen beş anlam içinde kasabamızdaki sürekli yeşil kalan anlamı yok. Kasabanın ataları bir sıfatla bir adı birleştirerek güzel bir sözcük bulmuşlar. Bunuda köylerinin güney ucundaki yeşil alana ad olarak vermişler.
Gökseki nedir? Ev yapacak olana kerpiç ocağıydı. Çobana göre hayvanların evden kurtulduğu yerdi. Çocuğa göre -çelik, top, saklambaç, uçurtma-alanıydı. Çiftçiye göre gece hayvanların dinlenme ve beslenme yeriydi. Gençlere göre gezinti yeriydi. Genç kadınlara ve kızlara kız hamamına giderken ve gelirken oynayıp heyhey çekme yeriydi. Analara göre sergi-Ilıcanın yukarı taraflarında yunan değirmenlik veya bulgurluk buğdayların kurutma- yeriydi. Kısacası çok programlı, çok da güzel bir kullanım alanıydı.
Yukarıda sayılanlar son 15 yıla kadar olan özelliklerdi. Pekiyi ne oldu? Parsellenip arsa yapıldı. Gökseki’nin kendisi kayboldu yalnızca adı bugüne ve geleceğe kaldı. Çokça arsa gereksinimi olmayan kasabamızda buranın arsa olması gereklimiydi? Kişisel düşüncemi sorarsanız Harmanaltı mevkisindeki verimli tarım arazilerinin arsa yapılması kadar gereksizdi.
Bunu yapanlar ve yapılmasına türlü biçimlerde destek verenler gönül rahatlığı içinde durabiliyorlarsa denebilecek sözde kalmıyor zaten. 16.01.2007             Hasan EŞME